Günümüzde çocukların doğar doğmaz teknolojik araçlarla tanıştığını belirten Doç. Dr. Yaşar Barut, “Bu araçlar iletişimde faydalı olabilir, fakat anne ile iletişim eksikliği, çocukların teknolojik araçlara bağımlı olmasına yol açıyor. Bu durum, çocukların gerçek hayatla sanal hayatı ayırt etmekte zorlanmasına neden olabiliyor” diye konuştu.
Uzun süreli teknoloji kullanımı: Fiziksel ve zihinsel gerileme
Çocukların doğumdan 5 yaşına kadar teknolojik araçlardan uzak tutulmasının önemli olduğunun altını çizen Barut, “Çocuklarımızı bu cihazlardan uzak tutmak genellikle zor olabiliyor. Ayrıca, çocukların hareket kısıtlılığı da günümüzde önemli bir sorun olarak karşımıza çıkıyor. Bebek yogası ve bebek sporları gibi aktivitelerle çocukların fiziksel gelişimini desteklemek büyük önem taşıyor” ifadelerini kullandı.
Aşırı korumacılık çocuklara yarardan çok zarar getiriyor
Çocukların dar alanlarda ve teknolojik cihazlarla sınırlı bir yaşam sürmelerinin fiziksel ve zihinsel gelişimini olumsuz etkilediğini vurgulayan Doç. Dr. Barut, şunları kaydetti: “Eskiden çocuklar doğayla iç içe yaşarken, bugünün çocukları bu fırsatlardan yoksun kalıyor. Çocukların kendilerini tanımaları, doğayı keşfetmeleri ve sınırlarını öğrenmeleri önemlidir. Ancak, aileler bazen çocuklarına aşırı koruyucu bir şekilde yaklaşıyor ve çocukların kendilerini denemelerine, düşmelerine ve öğrenmelerine fırsat vermiyor. Bu durum, çocukların hayatlarında sorun çözme becerilerini ve geliştirmelerini engelleyebiliyor. Uzun süre teknolojik araçlarla vakit geçirmeleri, hareket etmemeleri gibi nedenlerle çocukların bedensel ve gelişimsel sorunlar yaşaması kaçınılmaz olabiliyor.“