“`html
Bu Fotoğrafı Görünce Aklıma Gelenler
Geçmişte pek çok siyasetçinin karanlık sırlarına tanıklık ettik.
Ama beyazı giyenlerin ne tür giysiler tercih ettiğini merak ederiz.
Örneğin, Orta Doğu’nun önde gelen liderleri, ne tür iç çamaşırı giyiyorlar?
Kolsuz atlet mi yoksa bisiklet yaka tişört mü? Bu sorunun yanıtını geçtiğimiz hafta bulduk.
Esad Mutfakta Bu Şekilde Gezerken
Suriye’nin devrik lideri Beşar Esad, BAAS partisine lider olmadan önce kullandığı iç çamaşırlarını bu fotoğrafta görebilirsiniz.
Paris Match dergisinin son sayısında, işte bu fotoğraf yayınlandı ve altında şu ifade yer aldı:
“Beşar Esad, diktatör olma yolunda birkaç adım öncesindeki halidir…”
Bu görüntü bana farklı bir şey anlatıyor.
Diktatör Olacak Çocuk Giydiği Boxer’dan Anlaşılır
Anlaşılan Beşar Esad, babasının BAAS tahtına oturma planlarını aklından geçirmemiş.
Bu haline bakınca, güçlü bir Orta Doğu lideri olacağından pek şüpheliyim.
Yüzünde adeta kader kurbanı ifadesi var.
Arka plandaki kahve makinesine dikkat edin…
Mutfağın durumu hiç de şatafatlı değil.
Görünüşe göre, güçlü lider baba beğenmediği için daha fazla destek göndermemiş ve çocuk, dişçilikten kazandığı sınırlı parayla Ralp Lauren Boxer alamamış.
Aksi halde, sağlam bir lider olacağı zaten giydiği Boxer’dan belli olurdu.
Gaffur, Napolili Pizzacı veya Yatakta Kalan Şener Şen
Bu görüntü karşısında çok ilginç bir zıtlık içinde kaldım.
Kahkaha atmalı mıyım, yoksa daha çok mu gülmeliyim?
Acımak aklıma bile gelmiyor çünkü gördüğüm görüntü, ardından o dönemini düşününce acınacak bir durum oluşturuyor.
Ve gözümde üç sahne canlanıyor…
“Ayağımda Kundura” şarkısına eşlik eden İnşaat işçisi İbrahim Tatlıses,
“Kıskançlık Dramı” filmindeki pizza ustası Gian Carlo Giannini,
Avrupa Yakası dizisindeki Gaffur ve yatakta karısına basan Şener Şen…
Allah aşkına, bu dört sahneden bir Orta Doğu lideri çıkar mı?
Her Makamın Kapısı ve Penceresi Olur
Ankara tarzı giysiler giymeye başlayan Saray’ın yeni güçlü adamı Eş Şara’ya dikkat edin.
Bu fanila giyen adama iyi bak.
Orta Doğu’daki her liderin kaderi, bu fotoğrafın köşesine yazılmıştır.
O yazı der ki;
“Orta Doğu’da her makam odasının bir kapısı ve birçok penceresi vardır.
Bir kapıdan girersiniz… ya o kapıdan çıkar ya da çıkarılırsınız…
Ya da bir pencereden kaçarsınız…”
Eş Şara’ya Önerim: Boxer Külotta Dikkat
Bu yüzden Şam’a hükmeden ve “Önümüzdeki dört yıl seçim olmayacak” diyen Eş Şara’ya birkaç tavsiyem var.
Madem ki Saray’da uzun süre kalmayı düşünüyorsun…
Akıllı bir adamsın, burada sivil giysilerin, üniformadan çok daha etkili olduğunu çabuk öğrenirsin.
Aman, üniformanı değiştirirken iç çamaşırlarını da değiştir.
Slip iç çamaşırları, Orta Doğu’nun güçlü liderine yakışmaz.
Bugün hemen Boxer’a geç.
Ama dikkat et…
Orta Doğu’da padişahlara ve sultanlara yol gösteren Keykavus’un “Kabusname” eserinden bir uyarı yapayım,
“Ne çok uzun, ne de çok kısa olsun…”
Uzun olursa haşema derler…
Kısa olursa bambaşka bir anlam çıkar.
Bir Gün Her Diktatör Ölümü Tadacak
Unutmayın…
Bir gün her diktatör de ölümü tadacaktır…
Bu dünyada Beşar’ın arkasından gülerek anılacak hoş bir yankı bırakan biri gibi olmayın.
İkinci Yazı
Devletin kahverengi takım elbiselisiyle işten atılması gerektiği konusunda bir görüş
1993’te Hürriyet gazetesinde sıra dışı bir olay yaşandı.
İktisat Bankası’nın sahibi Erol Aksoy, gazetenin yüzde 25’ine hissedar oldu.
Daha o gelmeden, binada onun adı geçmeye başladı.
O Binaya Gittiğinizde Sakın Kahverengi Giyinmeyin
Sanki herkesin kulağına bir fısıldama geldi:
“Sakın, o geldiğinde kahverengi takım elbise giymeyin…”
Onun bankacılık tarihine damga vurduğunu biliyorduk.
Kahverengi takım elbise giyenleri hemen işten çıkarırdı…
Dün Forbes dergisinin Ocak sayısında Kağan Gökalp’ın makalesini okurken, 35 yıl önce gazetecilik hayatımızda yaşadığımız bu hatırayı hatırladım.
Kağan Gökalp, modayla ilgili en beğendiğim yazarların başında gelir. Onun eserlerini Radikal döneminden beri takip ederim.
Milimetrik adındaki, kişiye özel erkek giysi ve smokin tasarlayan firmalardan birinin sahibidir.
Churchill’den Kahverengi Giymeyi Sevmeyen Adam
Okuduğum bir kısımda:
20. yüzyılın ortalarında, Londra sosyetesinin lacivert ceket ve takım elbise giyerken, kahverengi tüvit ceketlerin öne çıkması aristokratların hoşuna gitmemiş.
Bu konu ile ilgili bilinen anekdotlardan biri ise şöyle:
Winston Churchill’e randevu talep eden biri gelir ve özel kalem müdürü:
“Efendim, kahverengi ceket giymiş bir beyefendi sizinle görüşmek istiyor” der.
Churchill hemen şöyle yanıt verir:
“Kahverengi giyen kişi asla centilmen olamaz.”
Dün Erol Aksoy’a Bunu Sordum: Kahverengi Giyenleri Hala Atıyor musun?
Anlaşılan Erol Aksoy, Churchill’in bu sözünü bankacılar için uyarlamış.
Tabi gazetecilere yönelik düşüncelerini pek anlayamadık çünkü bir yıl sonra Hürriyet’i Aydın Doğan devraldı ve Erol Aksoy bir daha görünmedi.
Dün Paris’ten onu arayıp sordum:
“Bugün de aynı fikirde misin?”
Cevabı;
“Bu benim fikrim değil, birçok banka müşterisi üzerinde yapılan araştırmaların sonucudur.
Bu nedenle görüşümde bir değişiklik yok.”
Onun görüşü, kahverengi takım elbise giyenlerin işten atılmasının bilimsel bir araştırmanın ürünü olduğu şeklindeydi.
Kahverengi Giymek Ne Anlama Geliyor?
Biliyorum ki herkes bu konuda hemfikir değil.
Ekşi Sözlük’te şöyle paylaşımlar gördüm:
“Kahverengi, tonuna göre sizi özgün ve şık gösterebilir, ama köy kahvesine yönelen birine de dönüşebilir, bu yüzden ton seçiminde dikkatli olmak gerekiyor.”
Kahverengi Giymek Ne Anlama Gelir?
Bir başkası ise şöyle yazmış:
“80’li yılları, çocukluğumu, memur komşularımızı anımsatıyor; burnuma istemsizce devlet dairesi kokusu geliyor.”
Bir kişi de durumu siyasallaştırmış:
“Kahverengi takım giymek, birinin;
1- Taşra kökenli olduğunu,
2- Yorgun ruh halini,
3- AKP’li olduğunu gösterir.”
Ecevit Mavisi ile Güven Sağlamak
Her ne kadar aşağılayıcı bir ifade olsa da, birisi:
“Çok yalan söylüyorsanız, görüşme sırasında Ecevit mavisi tonları giyinmelisiniz; bu, karşı tarafa güven ve dürüstlük sinyalleri gönderir.”
Oysa mavi benim favori rengimdir.
Ama insan gözlemlerini kaybettikçe, kaybettiği ilk rengin mavi olduğu söyleniyor.
Cinlerin Tercihi: Hangi Renkleri Sevemiyor?
Kahverengi bankacılar tarafından pek sevilmezken,
Peki “üç harfliler”, yani cinler hangi rengi sevmez?
Bu cinlerin en sevmediği renk yeşil olarak biliniyor.
Ya şeytanın favorisi renk?
O da kırmızı.
İslam’da Kadınlara Renk Özgürlüğü
Renk sosyolojisi kadınlar açısından olumlu.
İslam, kadınların giysileri konusunda pek kısıtlama getirmiyor.
Rengarenk giyinme özgürlükleri var.(Detaylar için tıklayın)
Tek bir kural var:
“Erkekler tarafından beğenilip giyilen renkleri kullanmayacaksınız.”
Böylece kahverengi elbisesi olan adamların sadece Erol Aksoy gibi bankacılara itibar etmediği görülmekte.
Lady Diana’nın Kahverengi Takım Elbise Yorumları
Lady Diana’nın saraydaki bürokratlar için kullandığı tanım geliyor aklıma:
Müfettişler için “Kahverengi takım elbise giyen adamlar.” diyordu.
Bunlardan pek hoşlanmıyordu.
Kahverengi elbiseler hakkında öğrendiklerim benim de bu düşünceyi pekiştirdi:
Kahverengi takım elbise, “Kasaba düzeninin resmi kıyafeti” gibi görünüyor.
Kahverengi Giymiş Kişiden Ne Çıkar?
Açıkçası kahverengi takım elbise giymiş birine baktığımda,
“Asla bir Picasso çıkmaz,”
“Mark Zuckerberg, Elon Musk ya da Woody Allen da çıkamaz,”
“Ronaldo da asla bu tarzdaki adamlardan biri olamaz.”
O halde, bu kahverengi tayfı ile alakam yok…
MIB daha iyidir: “Men in Black…”
Siyah elbiseli adamlar daha etkileyici.
“`