Afganistan basınından Jomhow News’ta yayınlanan bir yazıda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a eleştiriler yöneltildi.
Afgan basını, Erdoğan’ı İsrail Filistin arasındaki meselede kullandığı ifadeler ve uygulamaları arasında tutarsızlık olduğunu belirtti.
Jomhow News’ta yer alan yazı şöyle:
“Eğer Erdoğan doğruyu söylüyorsa, Birleşmiş Milletlerde (BM) suçlu ve katil Netanyahu’nun kanlı elini sıktığı için üzgünse peki neden şu ana kadar bu sahte ve tehlikeli rejimin büyükelçisini ayrıca onun Amerika ile Avrupa gibi bilinen beş büyük destekçilerini Ankara’dan sınır dışı etmedi? Daha önce belirlenen Tel Aviv ziyaretinin iptal edilmesi Erdoğan’ın aslında Israil’in müttefiki değil de Filistin destekçisi olduğu sonucuna varmak için yeterli mi?
Israil’in Gazze’ye yönelik saldırılarından dolayı Avrupa Birliği (AB) liderlerini sert bir şekilde eleştiren Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan şunları söyledi: “İnsan Hakları Evrensel Bildirisi’ne ne oldu? Batı eğer amaçlarına hizmet etmiyorsa buna bakmıyorlar. Neden? Çünkü dökülen kan Müslümanların kanıdır.”
AB’ye seslenen Erdoğan şunları ifade etti: “Daha kaç çocuğun öldürülmesi gerekiyor? Hesaplamanız neye göre yapılıyor? İnsan hak ve özgürlüklerinden bahsedenler, 19 gündür mazlum Gazze halkının yasam hakkını hiçe sayıyor. AB Komisyonunun Orta Doğu’da ateşkes çağrısı yapması için daha kaç çocuğun kurban edilmesi gerekiyor?”
Erdoğan, “Gözümüzün önünde yaşanan zulüm karsısında hiçbirimiz sessizlik içinde beklememeliyiz.” dedi.
Türkiye’nin Filistinlilere yaptığı yardımın artırıldığını da dile getiren Erdoğan su ana kadar Türkiye’den Mısır’a ve Gazze halkına 200 ton yardım gönderildiğini söyledi.
Sayın Erdoğan dün Israil ziyaretini iptal ederek bu yıl BM Genel Kurulu aralığında Binyamin Netanyahu ile el sıkıştığı için üzgün olduğunu belirtti.
Bu ateşli, sembolik ve propaganda amaçlı ifadeler ve girişimler Gazze’de Filistin halkı açısından hiçbir şeyi değiştirmiyor. Pervasızca öldürülen çocuklar, anestezisiz, ilaçsız, doktorsuz sokaklarda bırakılan yaralılar, açlık ve susuzluktan acı çeken, bir ölümden diğerine kaçan çaresiz erkekler ile kadınların evleri yıkılıyor, her şeylerini kaybettiler. Çünkü suçlu siyonist rejimi kamplardan barınaklara, camilerden kiliselere, okullardan hastanelere, evlerden sokaklara kadar hiçbir ayrım ve fark gözetmeden bombalıyor.
NATO üyesi Müslüman bir ülkenin Cumhurbaşkanı olarak Erdoğan’ın bu ifadeleri Gazze halkına su mu, ekmek mi, ev mi, barınak mı, yaralara ilaç mı hatta yedi bin şehidin mezarlığı mı olacak?
Medya, Erdoğan’ı hızla İslam dünyasının Gazze halkına adalet talep eden en büyük liderine dönüştürebilir. Peki, Gazze halkına sorarsanız Erdoğan’ın yardımlarından bir şey hatırlıyorlar mı?
Erdoğan ülkesinin Gazze halkına yaptığı yardımı artırdığını ve Gazze’ye ulaşmak üzere Mısır’a 200 ton yardım gönderdiğini belirtti. Düne kadar Azerbaycan’ın yanında savaşan, Dağlık Karabağ’ı geri alan ülkenin gücü bu mudur? Rus ordusuna karsı savaşması için Bayraktar insansız hava araçlarını (IHA) Ukrayna’ya veren bir ülke Amerikan ve NATO silahlarının ateşi altında can veren ve yok olan
Gazze halkı için bir şey yapamaz mı?
Her gün komsularını kuzeyden güneye ölümcül bombalamalarla hedef alan bir ülke, 200 tondan gıda yardımının ötesinde Gazze’ye hiçbir şey yapamaz ve Israil’i kontrol altına alamaz mı?
Bu basit bir şey. Erdoğan, Bin Selman, General Sisi, Şeyh Hamad, Şeyh Muhammed gibi liderler, İslam ve Arap dünyasının diğer gayretsiz şeyhleri, kralları ve prensleri gerçekten istiyorlarsa Israil olmaz,
Filistin topraklarına kavuşur ayrıca ABD ile NATO’nun Orta Doğu ve İslam ülkeleri üzerindeki sömürge hegemonyası kesinlikle sona erer, bu hızla gerçekleşir, dünya değişir.
Bu yüzen kimse Erdoğan gibi ikiyüzlü aktörlerin popülist propagandalarına, duygusal konuşmalarına, sahte uyarılarına, insan hakları jestlerine aldırış etmesin ve inanmasın.
Gerçek ayna Gazze’dedir. Savunmasız Filistin halkının içler acısı durumu, Amerika ve Avrupa’nın tam desteğiyle Israil’in cani rejimi tarafından bu insanların kanları, yaraları, yıkımları, açlıkları ve kademeli olarak toplu katliamları sunu açıkça gösteriyor ki Erdoğan gibi liderlerin yanı sıra İslam-Arap dünyasının diğer kukla kralları ve sultanları nerede duruyor, neden hiçbir şey yapmıyorlar?
Israil de Erdoğan ve Bin Selman gibi isimlerin propaganda sözlerini, kınama açıklamalarını da hiç önemsemiyor. Zira perde arkasında bu sahte rejimin kayıtsız şartsız vesayeti altında olduklarını, kendi kaderlerine ve milletlerine hükmetme konusunda Amerika’nın iradesine ve gücüne teslim olduklarını biliyor.”